1980 Yılından beri
Her millet kendi lisanından
kendi kültürünü oluşturan değerlerden anlar
Beyin ve mantığı da
bu doğrultuda kendisine sunulan konuları kavrar
Lisan ve kültür karıştıkça
insanın yargı değerleri de karışır
Beyin ve mantığı da sunu yörüngesinin dışında çalışmaya
ve doğruları algılamamaya başlar
Neticede herkesin haksız olduğu
elleri silahlı ama > kendince haklılar < cehennemi ortaya çıkar!
Bir ülkeyi bir şehir sanmak
ve kıstasları o şehrin verilerine göre ele almak
yapılabilecek en büyük hatadır
Sathî olarak Amerikan kültürünü ithal etmişizdir
Ancak gerçek Amerikan kültürü
bu ülkede başarılı değildir
Hatta kendi ülkesinde dahî başarısı açıkça tartışılır haldedir
Türkiye’de yağmur bardaktan boşanır
Amerika’da ise kedi köpek gibi yağar
Bu yaklaşım dahî yeterli bir anlayış ve yorum farkına işarettir
Ortada bir senaryo olmadan veya senaryo mantığı
muhatap kitleye göre doğru kurulmadan
görsellik alanında netice almak
mümkün olmadığı olamayacağı için
yanlış senaryo ile her şey ters de teper
Akla yakın bir netice almak için
Alırken muhatabın üst şuuruna
satarken muhatabın alt şuuruna
sohbet ederken muhatabın orta şuuruna
hitap etmek gerekir
Lisân milli şuurdur
Güya modernleşmek adına lisanını iki yüz kelimeye
veya yabancı kelimelere müstahak kılan milletler
Güdük istikballerine kısır döngülerine
sıfırlanmış ahlâklarına imza atmış olurlar
İstikbâl diyoruz Yarınlar demiyoruz
Çünkü yarınlar bir haftayı geçemez
Kelime bitince düşünce düşünce bitince mantık biter
Hezeyan ve kavga başlar
Panik demiyoruz Hezeyan diyoruz
Kavga diyoruz Dalaş demiyoruz
Zira hezeyanın içsel olduğu kadar
mahlukatın da dalaştığını biliyoruz
İnsan bildiği kelime adedince düşünür
muhakeme eder Karar verir Ve netice alır
Netice diyoruz Sonuç demiyoruz
Çünkü biz insan oğlunun verdiği hiçbir kararı
herhangi bir son-uca bağlı ve lâyık görmüyoruz
Tamamen tersine, alınacak netice için onu ilk-uç
ip ucu esasen mesnet veya hareket noktası olarak kabul ediyoruz
”Yani maalesef demiyoruz”
Bu şekilde hem mesnedi esasa bağlıyoruz
“yani” demediğimiz için de herkesi ahmak yerine koyarak
kimseye hakaret edilmeye lâyık görmüyoruz
Kendi lisânını bilmeyenlerin içine düştükleri mantık hatalarını
anlatım hatalarını manâ ve mevhum hatalarını öz ve biçim hatalarını
bizim yapmamız mümkün değil
Zira biz lisâna dil deyenlerden değiliz
Sadece dili füme ya da haşlanmış olarak yemeyi sevenlerdeniz
Bu zamana değin hiçbir müşterimizin
işini/derdini anlamadığımız
işin/derdin aradığı cevapları bulamadığımız olmadı
Cevap diyoruz Yanıt demiyoruz
Çünkü cevapları yan kökünden gelen yanlışa kadar giden
yanlış ifade tarzlarında arayanlardan da hiç değiliz
Lisan konusunda bu kadar açık net bu kadar düz beyin
bu kadar düz mantık bu kadar birikime sahibiz
Ve bunca yıldır >sizler adına < nice karmaşık beyinlere
bu düz Türkçe ve bu Türk mantığı ile kurşun gibi girdik
Onlara “reklâm adına” şartsız hükmettik
Ve o beyinlerin hiçbirinden
önce sizlerin
sonra da kendi imzamızın
silinmesine müsaade etmedik
Haydar Volkan