Ailesi       
Yaşamı       
İşi          
Eserleri          
İletişim          


Languages Biz Kimiz Telif Bilgileri E-mail Gönder Ana Sayfa

 

 

 

 

<<< 02.              Giriş.               04. >>>
01.02.03.04.05.06.07.08.09.10.
Açıklama.

Eserleri / Üniversal Çağrı
Geldim

20. : 03. Bölüm

201. Hormetle* Sendeki asla* eğmezsen başını;
202. Elbette, kendin gibi, göremezsin karşını..
203. Bu Kâinat’ı* Yaradan’ın* arşını*,
204. Arşınıma* acz* ile mehenk* ettim de;
205. Ebcet* ile mîzana* geldim.

Hormet  : Hürmet, şeklî saygı
Asıl        : Şiirdeki > Rabb. Bir şeyin örneği değil de öz kendisi, kök kaynak olan.
Kâinat    : Ünivers. Yaratılmış ve var olanların hepsi. ( Açıklamaya bakınız )
Yaradan : Halik, Allah-u Azim-üş Şân
Arş        : Yaradan’ın dokuzuncu kat gökte var olan, var sayılan kudret ve ululuğunun tecelli yeri. Her yaratılmışın ve Tüm galaksilerin dış kabuğu
Hz.Allah’ın tahtı. Kürsî. A’rş-ı azam’ın altında bir düzlükte olan levh-i mahfuz’un (Hz.Allah emirlerinin) bulunduğu yer.
Arşın     : Şiirdeki > Galat olarak tam açık el ile karış, karışlama. Eskiden kullanılan ve aşağı yukarı metrenin 2/3 sine eşit olan ölçü birimi. Geniş adımlama,
Acz        : Beceriksizlik, güç yetmeme
Mehenk : Mihenk, altının değerini ölçen denek taşı
Ebcet     : Arabî harflerin her birine bir rakkam verip, bunlara göre yapılan hesaplara denir. (Açıklamaya bakınız)
Mîzan    : Muhasebe sonucu, ölçü aleti, tartı, ölçek, terazi,

201 : Konya: Karatay medresesi ( Bu fotografta da ağaç kendi ruhuna eğilir gibidir.)

Kendimizin Yaradan’dan gayrı olmadığımızı idrak ettiğimizde, kendimize ve bu hikmete saygı göstermeyi öğrendiğimizde ancak herkesin bizimle “BİR”, dolayısıyla O’nunla “BİR” olduğunu anlayabiliriz. İnsan aklına sığmayacak Kâinat’ı yaradan Allah’ın var ettiği şu gök kubbeye baktım, büyüklüğünü aciz karışımla hesap etmeye kalktım da, müspet ilmin bile yetersiz kaldığını görüp O’nun yanında nice küçüklüğümün farkına vardım.

21.

211. Çocuklar görürsün, çember* çevirir..
212. Bak ki; o çember* işte ben..
213. Nedense, Dünyalıların çemberi dönmezken?
214. Çocukların saflığına* çember oldum da ben, (1*)
215. Döne döne safa* geldim.. (2*)

Çember : şiirdeki > Daire şeklinde çomakla itilerek döndürülen bir oyuncak
Saf (1) : Temiz,
Saf (2) : Namaz kılmak için girilen sıra

211 : Karatay medresesi kubbesi üzerinde eskiden adese olduğundan; kubbe altındaki havuza yansıyan yıldızlar sayesinde astronomi dersleri yapılırmış.

Tüm saflıkları içinde günahtan bihaber oyun oynayan çocuklar görürüz. Son derece basit olan çember ile vakit geçirerek eğlenirler. Ben de dünya evi her şeyden, benliğimden öylesine sıyrıldım ki; çocukların oyuncağı olacak kadar saf ve temiz hale geldim. Oysa yetişkinler hayatı, gücü yetenin yetmeyene zulmetmesi, anlayışla kabullenmek yerine rekabet edilmesi vbg. zannettiğinden onların çemberi dönmemekte yani saflıklarını kaybetmiş olmaktadırlar. Oysa ben bu saflığımı sürekli kılmak için O’na ibadete geldim.

22.

221. Mantıkta, nokta olmadan, çizgi de olmaz..
222. Çizgi olunca da noktadan eser kalmaz..
223. Noktalarız, çizgi gibi daireyi tamamlayan..
224. Merkezi BİR bu daire ile cem* oldum da;
225. Halktan Hakk’a* geldim.

Cem   : Toplanma bir araya gelme
Hakk  : Hak, Allah-u Azim-üş Şân , bir şeyin ortası

221 : Konya: Karatay medresesi / Kubbe-i Hadra daha yakın yıldızlı
223 : Konya: Sahip Ata külliyesi

Bir bütünü oluşturan parçalar eksik olduğunda o bütün tamam olamaz. Ancak bir kez tamamlandığında da parçaların birbirinden ayrı olduğunu düşünmeye olanak kalmaz. Beşeriyetin her mensûbu da bir küçük parçadır, Yaradan’ın Kâinatı’nı oluşturan. Merkezi Allah olan bu gönül ve beden birliğinde, tüm insanlık ile bir araya geldim. Onları tanıdım, onları sevdim, aşkı sevdayı onlarla tattım ki; ancak bu yolla Allah aşkına vardım.

23.

231. Şu olaya bak ki; şekilde dururken, herşey,
232. Zerreden* Kâinat’a* kadar, her an dönüyor.
233. Bu semavî* dönüşle, Malik’in* Mülk’ü* ayakta duruyor.
234. Aksamadığı için hiç cüzün* Küll* ile dönüşü,
235. Pervane oldum da sema’a* geldim.

Zerre    : Bölünemeyen en küçük mikro kozmos. ( Açıklamaya bakınız )
Kâinat   : Ünivers. Yaratılmış olanların hepsi. ( Açıklamaya bakınız )
Semavî : Gökle ilgili Hak’tan olan, Allah-u Azim-üş Şân’ın işi.
Malik    : ( Mülk’ten ) Mülke sahip olan, Halik .
Mülk     : Taşınmaz mal varlığı.
Cüz      : Şiirdeki > Kâinat bütününün parçası olan insan. En küçük partikül.
Küll      : Şiirdeki > Yaradan’ın bütün çevresi ile bütünlüğü, hep, bütün,
Sema’   : Mevlevî ayinlerinde dervişlerin dönüşü. Semah ile karıştırılmamalı.

231 : Kubbe-i Hadra
232 : Kubbe-i Hadra
234 : Hz.Şems-i Tebrizî’nin sandukası ve türbesinin iç mekânı
235 : Hz.Mevlâna’nın bazen çekiç seslerinin ritmi ile Sema’ edişini tasvir.

Hareketsiz sandığımız her cisim aslında her an dairesel bir devinim içindededir. Atomdan gezegenlere kadar her şey kendi etrafında ve birbiri etrafında dönmektedir. Çünkü maddeyi oluşturan atomlar sürekli dönmekte ve ancak bu dönüşün oluşturduğu çekim gücü ile varlıklarını sürdürebilmektedirler. Mikro ve makro kozmozun kendi içlerinde/bedenlerinde bu uyumlu dönüşü, Yaradan’ın vazettiği ana prensip olarak insanın Kâinat’ın ve her şeyin temelidir. Bu yüzden ben de varolan bu sistemi temsilen, ateşe koşan pervaneler gibi aşk ateşiyle yanarak döne döne Allah’a geldim.

24.

241. Gördüm ki, dervişler* sema’a* kalkmış.
242. Bu âlemde saf* beyaz tennureler*
243. Bir pervâsız* neş’e ile renkahenk*.
244. Atıp kara hayat cübbesini* sırtımdan
245. Bu devranda* tekrar doğmaya* geldim..

Derviş    : Tarikatlardan birine mensup olan kişi
Sema’     : Mevlevî ayinlerinde dervişlerin dönüşü. (Semah Bektaşi ve Alevî tarzıdır.)
Saf          : Temiz, duru
Tennure  : Mevlevî dervişlerinin cüppe altına giydiği beyaz giysi. Bu giysinin kefeni ya da gelinliği sembolize ettiği bilinir. Mevlevîler için ölmek, yeniden doğmak ve Hakk’a vuslat, yani düğün gecesi olarak kabul edilir.
Pervâsız : Korkusuz, çekinmesiz
Renkahenk : Muhtelif ahenkli renklerde
Cübbe     : Genellikle siyah renkli uzun pelerine benzer Mevlevî dervişlerinin günlük üst giysisi. Tasavvuftaki > Hayatı sembolize eder.
Devran    : Dünya, Zaman, Felek, Talih, Kader, Devir.
Doğmak   : Şiirdeki ve tasavvufî > Mecazî olarak hayatı terk, ölerek ruhun bedeni terk etmesi ve ruhlar ortamına Yaradan’a kavuşmasıdır.

241 : Rebap kudüm ve nay

Mevlevî ayini sırasında dervişler tennure denilen beyaz uzun elbiselerle sema’ ederler. Ayine başlamadan evvel üzerlerinde olan siyah cüppe yeryüzündeki hayatı simgelerken; tennure gerçek yaşamı, O’na ulaşmayı yani (kefeni) ölümü simgeler. Bu sebeple ayine başlarken siyah cüppe çıkarılır, maddi hayattan sıyrılınır; simgesel kefen sayılan tennure ile ölüme yani O’na varılır. Tennure gelinliği, tertemiz bir şekilde sevdiğine, Hakk’a vuslatı temsil eder.

25.

251. Mehenk* misâldir* diye, kudüme* vurdular, Darbe-i aşkı*..
252. Meydan* çeragıdır* diye, naya* üflediler, Hüsran-ı aşkı*..
253. Devran* serhoşudur* diye, rebapa* içirdiler, Bade-i aşkı*..
254. Alemlerin* remzidir* diye, dervişe* açtırdılar, Tennure-i aşkı*..
255. “- Allah “ diyerek Veçh-i aşka* geldim..

Mehenk : Mihenk, kuyumcular için denek taşı
Misâl     : Örnek
Kudüm  : Türk musikîsi ritim sazı
Meydan : Geniş alan
Çerag    : Şiirdeki > Kılavuz, pir mürşid. Çıra, lâmba, mum, kandil,
Nay      : Ney, Kamıştan yapılan bir Türk musikîsi enstrümanı,Tasavvufta nay insanı temsil eder. İçine üflenen nefes de ruhu.
Devran : Zaman, Felek, devir.
Serhoş : Esasen hoşbaş anlamındadır. Sarhoş fazla içkili
Rebap   : Farsça’da bulut anlamında. Aslen bir Hint sazı. Bu sazı Hz. Mevlâna Türkiye’ye getirmiş, kendisi de hayatı boyunca çalmıştır. (Açıklamaya bakınız.)
Alem     : Her yer, her şey ve tüm galaksiler
Remz    : Simge. Meramı gizliden bir işaret ile anlatmak. Danışıklı gizli bir anlamı olan resim, harf, simge, put.
Derviş  : Tarikatlardan birine mensup olan kişi
Darbe-i aşk     : Şiirdeki > Allah-u Azim-üş Şân Tutkusunun vuruşu
Hüsrân-ı aşk   : Şiirdeki > Allah-u Azim-üş Şân Tutku yanılgısının acısı
Bade-i aşk      : Şiirdeki > Allah-u Azim-üş Şân tutkusunun şarabı
Tennure-i aşk : Şiirdeki > Allah-u Azim-üş Şân tutkusunun gelinliği veya kefeni
Veçh-i aşk      : Şiirdeki > Aşkın yüzü. Aşkın yüzü bir anlamda Yaradan’ın yüzüdür.

Altının değerini gösteren mehenki örnek alarak, belirledikleri ölçüyle, vurmuşlar kudüme aşkın darbesini. İnsan Hakk yolunda doğruyu yanarak bulur diye, beşeri sembolize eden neyin içine, insana ruh verir gibi üflemişler, tutku yanılgısının acısını. Allah aşkıyla başı serhoş olmuş rebaba, aşk ateşiyle daha da yansın kavrulsun diye, içirmişler aşkın şarabını. Allah’ın tüm yarattıklarının gizini içinde barındırır diye, dervişler sema’a kalkmış, aşk tennuresini açmışlar. Bunları görünce “Allah” diyerek aşk ile yüzyüze geldim. Evet, aşkın yüzü bir anlamda Yaradan’ın yüzüdür. Aşk ile tanışmayan, karşılaşmayan Yaradan’ı ne kadar bilir?

26.

261. An* geldi ki, sema’ın* bir noktasında,
262. Arınıp* tüm benliğimle* kendimden,
263. Bende olan BEN’i,* hayretle gördüm de;
264. Küll’ün* cüz’ü* yok etmesinden,
265. Aşk* ile cezbeye* geldim...

An      : Göz açıp kapatma zamanı. Yaradan’ın bir anı 50.000 yıldır. Kâinat Yaradan’ın 7 gününde yaratılmıştır.

Sema’  : Mevlevî ayinlerinde dervişlerin dönüşü Arınmak : Temizlenmek, paklanmak
Benlik  : Tasavvufta > Benlik, mutlaka yenilmesi, yok edilmesi gereken, kötü kişilik halidir. Bir kimsenin öz varlığı ve öz hali.
Küll     : Şiirdeki > Yaradan’ın bütün çevresi ile Kendisi. Hep, bütün
Cüz      : Bir bütünün parçaları. Hücre, atom partikül vbg. Şiirdeki > Kâinat bütününün parçası olan insan.
Aşk      : Yalnız Yaradan’a karşı duyulan İlâhî sevgi
Cezbe   : Ruhun hayret ve sevince kapılarak, sanki bedeninden ayrı bulunuyormuş gibi olması. Tarikat ehlinin bu esasa gör kendinden geçme hali.
Bende olan Ben : Allah-u Azim-üş Şân’ın insanda tecelli etmesi

263 : Konya: Beton korumaya alınmış olan Selçuk devri köşk veya saray kalıntısı. Ardında Karatay medresesi. Adeta beton yapı bedeni, köşk kalıntısı ruhu, ardındaki medrese, bir nevî Yaradan’ın insandaki mevcudiyetini sembolize eder gibiler.

Sema’ın, belki de hayatın bir noktasında öyle bir an geldi ki; bana Allah’tan geldiğimi unutturan maddî alemdeki her şeyden sıyrılarak O’nun bende tecelli ettiğinin idrakine vardım. Kendini O’ndan gayrı bir can sanan insanın Allah’ın bütünlüğünde nasıl yok olduğunu gördüm de; Allah aşkıyla kendimden geçtim.

27.

271. Ey insanoğlu, bu hikmete* mahrem* her keramet*
272. Hem kaç kerre sendedir.. Sendeki her*, herdeki Sendir*.
273. Sende bende oluşan, karşımızda duran sırdır*.
274. Sırın sırı sırdır. (!?.) Sırdaki sır ise aşikârdır*.. (***)
275. Seni sırın* ile sırlamaya* geldim.

Hikmet    : Gizli. Bilinmeyen nokta. Sebep
Mahrem  : Şeriatın yasak ettiği, din için haram olan. Gizli. Herkese söylenmez. Sırlar. Şiirdeki > Biri ile içli dışlı olan Onun türlü işlerini, türlü sırlarını bilen. Halik, Kuran-ı Kerim, Peygamber(ler) ve Kâinat ile ilgili bütün gizli tutulanlar. Gizli kalanlar ve gizli kalması gerekenler.
Keramet : Ermişlerin olağanüstü söz ve halleri
Her        : Şiirdeki > Kâinat içinde var olanların tümünü kasteder
Sır         : Gizli tutulup kimseye açıklanmaması gereken bilgi (Açıklamaya bakınız.)
Aşikâr    : Açık, belli, meydanda
(***)     : Şiirin şah mısralarından biridir

Yaradan’ın Kâinatı’nın bilinmezliklerini gizleyen her olağanüstülük aslında uzakta değil kendi içimizdedir. Allah’ın 99 Esma-ı Hüsna’sı insanoğlunda tecelli etmiştir. Açıklamaya aklımızın yetmediği, bakıp da göremediğimiz cevaplar, her bir hücremizde zaten mevcuttur. O her şey olduğundan bizler de O’nun parçası halinde bulunduğumuzdan zaten tüm Kâinat ilmi ve bilgisi DNA’larımızda kayıtlı bulunmaktadır. Ve ruh denen okyanus aslında her şeye vakıftır. Her insan Aslı ile bir ve beraber olduğundan hepimizde varolan aynı sırdır. Oysa sır zannettiğimizin cevabı, görmesini bilenler için gayet açık ve aşikârdır. Ancak bizler insan olduğumuzdan bu basit gerçeğin farkına varamamakta, bulut olup savrulmakta ısrar etmekteyiz. Birbirimizi “sırlamaya”, meydanda olanı varlığımızla birbirimize unutturmaya sebep teşkil etmekteyiz. Herhalde, bu hatayı işlemeye gerçeğin farkına varana kadar devam edeceğiz.

Bölümler halinde okumak için

<<< 02.              Giriş.               04. >>>
01.02.03.04.05.06.07.08.09.10.
Açıklama.


comprar lovegra kamagra gel cialis generico viagra pfizer kamagra gel viagra generico cialis precio cialis sin receta viagra o cialis precio viagra viagra precio levitra uk cialis generic kamagra gel kamagra 100mg cheap cialis uk cheap levitra uk